Çorlu Kent Konseyi ve Namık Kemal Üniversitesinin iş birliği ile gerçekleştirilen ‘Kadının İş Hayatı ve Mobbing ile Mücadelesi’ adlı seminerde ‘Mobbing ve Kadın’ temasıyla Psk. Yasemen KESKİN tarafından interaktif bir sunum gerçekleştirilmiştir.
Yapılan bu sunumda; Mobbing eskiden okullardaki yapılan zorbalık olarak tanımlanırken günümüzde maalesef iş yerlerindeki çalışanların veya iş verenlerin diğer çalışanlara karşı uyguladıkları işten yıldırma çabaları, psikolojik şiddet ve taciz şeklinde tanımlanmıştır. Mobbing’in türleri ve üzerimizdeki etkilerine ise aşağıda detaylıca anlatılmıştır.
MOBBİNG TÜRLERİ
3 tür vardır:
1.si en sık uygulanan aşağı yönlü mobbingtir. İş yerinde üst konumdaki çalışanların alt konumdaki çalışanlara uyguladığı mobbing türüdür.
2.mobbing türü akranlar, aynı pozisyon veya yaştaki çalışanların birbirlerine uyguladıkları yatay mobbingdir.
3.mobbing türü olan yukarıya doğru mobbing çalışanların üst mevkideki çalışanlara veya iş verenlere uygulanan mobbing türüdür.
MOBBİNG ETKİLERİ NELERDİR?
Mobbingin uygulama ve süresine bağlı olarak kişide çeşitli etkenler oraya çıkmaktadır. Yapılan araştırmalar en fazla psikolojik etkilerin ortaya çıktığını göstermiştir. Peki nedir bu psikolojik etkiler? Sıkıntı, öfke, karamsarlık, uyku sorunları, depresif- anksiyete belirtileri.
uyum bozuklukları, bedensel somatoform bozukluklar.
Ruhsal etkenlerin rol oynadığı psikosomatik hastalıklar (cilt hastalıkları, hipertansiyon vs.) Bununla birlikte alkol, madde ya da ilaca yönelme görülebilir. “Travma Sonrası Stres Bozukluğu” ortaya çıkabilecek en ciddi ruhsal bozukluklardan biridir. “Yıldırma” insan eliyle bilerek oluşturulan bir travma olarak TTSB için dikkat çekici, çağdaş bir travma biçimi olarak dikkat çekmektedir.
KADINLAR VE MOBBİNG
Kadınlar iş hayatına sanayi devrimi ile beraber 1750’den 1914’e I. ve II. Dünya savaşına kadar olan dönemde kadın emeği ücretlendirilmeye başlanmıştır. Bununla birlikte kadınlar iş hayatında erkeklere oranla daha fazla mobbinge maruz kalmışlardır. Çünkü ataerkil toplum anlayışında erkeklerin kadınlardan üstün olduğu düşünceleri, kadınların doğum yapma olasılığı-eve geç saatte gidememe, kadının konumunun iş değil ev olduğu inançları doğrultusunda kadınlar mobbingin hedefi haline gelmiştir. Yapılan araştırmalar kadınların örgütsel nedenlerden dolayı mobbinge maruz kaldığını göstermektedir.
MOBBİNG VE MÜCADELE
Öncelikle her iş yerinde bir endüstri psikoloğu olması gerekir. Endüstri psikologları çalışanlara ve iş verenlere düzenli aralıklarla mobbing belirleyici ölçekler uygulayabilir aynı zamanda dönem dönem öz şevkat, öz güven, motivasyon ve disiplin hakkında semineler verebilir. Mobbing belirleyici ölçekler hakkında size bilgi vermek isterim. En çok kullanılan 2 ölçek 1.si LIPT45 ölçeği, 45 sorudan oluşmaktadır. 2.si NAQ-R, 22 sorudan oluşan bir ölçektir. Bu ölçeklerle birlikte Mobbing şiddetini ölçen birçok farklı ölçek kullanılabilir. Bireysel olarak mobbing mağduru olan bir kişi, iş yerine ve iş hayatına tutunma stratejileri geliştirebilir. Örneğin: pozisyonu ile ilgili yeni bir hedef, kendini yakın hissettiği iş arkadaşlarıyla yaşadığı mobbingi anlatabilir ve hobilerine ağırlık verebilir. Bununla birlikte çalıştığı kurumun endüstri psikoloğuna gidebilir veya kendi psikoterapi sürecine başlayabilir. Mobbing’le mücadele örgütler tarafından da alınmalıdır.
Kurumun vizyon ve misyonu anlaşılır biçimde tüm çalışanlara anlatılmalıdır,
Kurum kültürü oluşturulmalıdır,
Çalışanların görev ve sorumlulukları net belirlenmelidir,
Kurum, çalışanına değer verdiğini hissettirmelidir,
Çalışanlar üst yönetimden takdir, övgü, güven ve adalet duygusunu alabilmelidir,
Toplantılardan ve eğitimlerden her çalışan haberdar olmalıdır,
Çalışanlar fikir ve düşüncelerinin önemsendiğini fark etmelidır,
Yönetici konumunda çalışanlara iş kültürü, iş ahlakı, kriz ve iletişim konularında eğitim verilmelidir.
Son olarak Mobbing’e maruz kalanlar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına, Anayasa Mahkemesi, CİMER, Alo 170, Kamu Görevlileri Etik Kurulu, Kamu Denetçiliği Kurumu, Türkiye İnsan Hakları Kurumu ve İl, İlçe İnsan Hakları Kurulları’na başvuru yapabilmektedirler.
HABER: Psk. Yasemen KESKİN