Döviz kurundaki hızlı artışı fırsat bilenler, iğneden ipliğe her şeye zam yaptı; yapmaya da devam ediyor.
Döviz kurundaki hızlı artışı fırsat bilenler, iğneden ipliğe her şeye zam yaptı; yapmaya da devam ediyor. Üstelik fiyatlarını neredeyse ikiye katlayan bu firmaların çoğunun girdisinin döviz artışından etkilenmediği bir gerçek. Ekmek üretimini, Türkiye’den elde ettiği un, maya, su ile yapan, odunla pişirdiğini iddia eden bir market, ürününe yüzde 62,5 zam yaparken, yine Türkiye’de anlaşmalı tarımla domates ürettirip bu ürünle salça yapan bir firmanın 4 aylık zam oranı da yüzde 80’e ulaşıyor.
Üstelik bu fahiş zammı yapanların döviz artışından etkilenen tek kalemi de enerji ve taşıma maliyeti. Akaryakıta gelecek zamlar da ÖTV’den düşmek suretiyle engellendiğinden, taşıma masraflarındaki artışın da zamma gerekçe gösterilemeyeceği bir gerçek. Bütün gerçeklere rağmen otomobilden lastiğe, salçadan peynire ve tüketicinin temel gıdası olan onlarca ürüne zam yapanlarla savaş ise her geçen gün büyüyor.
Bazı markalar da gramaj düşürdükten sonra ürünün fiyatına zam yaparak 2 kere haksız kazanç sağlıyor. Tüketici derneklerinin, esnaf birliklerinin çağrıları, geçtiğimiz pazartesi günü “Fırsatçıyı kadınlar engelleyecek” çağrısıyla birleşti ve çığ gibi büyüdü. Ticaret Bakanlığının tüketici haklarına aykırı davrananı şikâyet için açtığı ‘ALO 175’ hattına şikâyette bulunanların sayısı çığ gibi büyüdü.
Taka