İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Birçok operasyon izledim, takip ettim. Mağarayı basan jandarmamız, polisimiz, ‘İlk önce ben gireyim.’ diye birbirine yalvarır bir halde ortaya koydukları bu büyük onur, aslında milletimizin karakteridir.” dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Birçok operasyon izledim, takip ettim. Mağarayı basan jandarmamız, polisimiz, ‘İlk önce ben gireyim.’ diye birbirine yalvarır bir halde ortaya koydukları bu büyük onur, aslında milletimizin karakteridir.” dedi. Soylu, Sudanlı mevkidaşı İbrahim Mahmud Hamid ile Polis Akademisi Çamlıca Kampüsü’nde gazi emniyet personeli ve aileleri onuruna verilen iftara katıldı.
Soylu ve Hamid, iftara gelen gaziler ve aileleriyle tek tek tokalaştı. Çocuklarla yakından ilgilenen Soylu, oyuncak hediye etti.
İftar öncesinde şehitler için Kur’an-ı Kerim tilaveti okundu, dua edildi.
Programda konuşan Soylu, bir tarafta Osman Gazi’nin, diğer tarafta ise Gazi Mustafa Kemal’in gazilik ünvanını bir şeref madalyası olarak taşıdıklarını, bunun bir zihniyet ve anlayış meselesi olduğunu ifade etti.
“Bizim inancımız, bireyselliğin karşısında olan değerlerdir”
Gazilik ve şehadetin, Türk kültürü ve inancıyla tam olarak örtüştüğüne işaret eden Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bizim inancımız, bizim değerlerimiz, bireyselliğin karşısında olan değerlerdir. İnsanı gazaya götüren, başka insanlar için veya değerleri için canını feda etme noktasına getiren anlayış, Cenab-ı Hakk’ın yüce kitabında, o yüce peygamberin hadislerinde ve hayatında, bu topraklarda Yunus’la, Mevlana ile, Hoca Ahmet Yesevi ile, Hacı Bektaş’la ifadesini bulan tasavvuf düşüncesiyle ortaya koyulan anlayıştır. Bizler sadece kendisi için yaşamayı reddeden, bencil olmayan, değerlerini ihtiyaçların önüne koyan bir kültüre, bir anlayışa sahibiz.”
Soylu, bu anlayış olmadan Türk medeniyetinin bin yıldır bu topraklarda ayakta durabilmesinin mümkün olmayacağını belirterek, Anadolu insanının zor durumdaki insanlara her zaman merhamet gösterdiğini kaydetti.
Türkiye Cumhuriyeti’ne çok tezgahların kurulduğuna ve saldırılarda bulunulduğuna dikkati çeken Soylu, Cenab-ı Allah’ın güçlü kılmasıyla bu melanetlerin hepsinin atlatıldığını söyledi.
Gazilerin ortaya koyduğu cesaretin, uluslararası toplantılarda başlarını dik, onurlarını yüksek noktaya taşıdığını vurgulayan Soylu, “Birçok operasyon izledim, takip ettim. Mağarayı basan jandarmamız, polisimiz, ‘İlk önce ben gireyim.’ diye birbirine yalvarır bir halde ortaya koydukları bu büyük onur, aslında milletimizin karakteridir çünkü ilk girenin kurşun alacağı hemen yüzde 100’dür ama ‘Biz bu melanetten kurtulmak istiyoruz. Bizim ve şu neslin yaşadıklarını artık şurada kucaklarımızda olan çocuklarımız yaşamasın diyorlar.” ifadelerini kullandı.
“Size müteşekkiriz”
Soylu, şehit ve gazilere minnetlerinin bitmeyeceğini belirterek, “Siz bu ülkenin sadece özgürlüğünü, hürriyetini sağlamadınız. Aynı zamanda bir şey daha verdiniz. Çocuklarımız büyürken memleket ve vatan sevgisini, anne ve baba namusunu, bu ülkenin bölünmez olduğunun nasıl büyük bir fedakarlıkla ortaya konulabileceğini, devlet ve karakter bilmeyen değil, bayrak bilen, Allah, anne, baba ve vatan diyen çocuklar olarak büyümesini sizler sağladınız, onun için size müteşekkiriz.” dedi.
“Türkiye ile ilişkileri en yüksek seviyede tutacağız”
Sudan İçişleri Bakanı İbrahim Mahmud Hamid ise iftar programına katıldığı için kendisini mutlu hissettiğini, Sudan hükümeti olarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetiyle ilişkileri en yüksek seviyede tutacaklarını söyledi.
Emniyet Genel Müdürü Vekili Erhan Gülveren de mübarek ramazan ayında gazi emniyet personeli ve aileleriyle aynı sofrada buluşmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Nice ramazan aylarına huzur içerisinde ulaşma temennisinde bulunan Gülveren, şehitlere Allah’tan rahmet, gazilere acil şifalar diledi.
İftarda, Sudan Büyükelçisi Dr. Yousif Ahmed Eltayeb Elkordofani, Emniyet Genel Müdürü Vekili Erhan Gülveren, Sahil Güvenlik Komutanı Vekili Tuğamiral Bülent Olcay, Emniyet Genel Müdür Yardımcıları ve daire başkanları da yer aldı.
AA