enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
37,8600
EURO
40,9596
ALTIN
3.784,85
BIST
9.659,48
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Trabzon
Çok Bulutlu
19°C
Trabzon
19°C
Çok Bulutlu
Çarşamba Yağmurlu
14°C
Perşembe Çok Bulutlu
13°C
Cuma Çok Bulutlu
13°C
Cumartesi Az Bulutlu
16°C

BİŞECUK !

BİŞECUK !
30.03.2025 17:47
9
A+
A-

Milli ara öncesinde Trabzonspor’un son, Fatih Tekke’nin ise takımın başında çıktığı ilk maçtı Başakşehir maçı. Bu maçın 0-3 gibi net bir skorla bitmesi sonrasında hocanın kendi ağzından duymuştuk şu cümleyi “Allah’ın bir Lütfuydu”
Çok kısa bir süre geçirmişti futbolcularla ve 3-4 antrenman ile oyun oturtmanın mümkün olmayacağını, Başakşehir takımının yaptığı baskılar ve onlara yapılacak baskıları nasıl kırdıkları üzerinden anlatmış ve rakibi Çağdaş Hocayı övmüştü. Sadece konumlanma üzerine konuşabildik ve takımın “Birazcuk, Bişecuk” kendine cevap verdiğini söylemişti.
Milli arada ise, Milli takımlara gitmeyen futbolcularıyla daha fazla vakit geçirme, istediklerini anlatma fırsatı bulmuş olduğu Göztepe maçının ilk yarısında net bir şekilde görüldü.
1-30 dakika arasında kendi birinci bölgesinde topu bolca çevirmeyi, Göztepe ileri uç oyuncularını ve orta sahasını üzerine çekme, stoper ikilisi ve Uğurcan ile baskı yapan rakip hattını kıran dikine paslar sonrasında da kanatlara yayılan atak organizasyonları denedi Trabzonspor.
Bir zamanlama hatası ile Visça’nın yaptığı hareket ile penaltı kazanan Göztepe öne geçtikten hemen sonra bulunan gol ile gelen beraberlik ve 30-45 arası hızlı oyun futbolcuların da istekleri neticesinde göze hoş gelen bir son bölüm izletti bizlere. Maç sonu toplantısında “Mutluyum” diyerek anlattığı kısımların ipuçları bu 15 dakikalık bölümde gizliydi bence.
Maçın ikinci yarısında oyunu daha çok kendi yarı sahasında kabul edip, ilk yarıdaki ön alan baskılarını kendi ikinci bölgesine çeken Stoilov’un takımı geçiş oyunu oynayarak pozisyon yakalamaya odaklandı. 30-45 dakikalar arasındaki hareketli oyun bu nedenle ikinci yarıda görülmedi.
Oyuncu değişiklikleri ile istediği etkiyi yaratamayan Fatih hoca eşitliğin bozulmadığı maçın sonunda Basın toplantısında bunun nedenlerini anlattı fakat dikkat çektiği asıl noktalar, takımının yerleşik defans oynayabilecek bir takım olmadığını ve üzerlerindeki baskıyı oyun oynayarak kırabileceklerini Oyuncularına söylediğini dile getirdi.
“Cesaret verilmez, cesur olunur” derken oyuncularına mesajını net verirken, Taraftarın artık bir şeyi görmesi gerektiği üzerinde durdu.
Futbol bir organizasyon oyunudur. Ne yaptıklarının belirgin olması gerektiği ve belirgin olduğunu söyleyerek taraftara ve camiaya da Oyuncularının artık yuhalanmaması gerektiği mesajını iletti.
Fatih Tekke’nin söylemlerinin de oyununun da net olduğunu düşünen biri olarak Sezonun geri kalan maçlarında kendisine ve oyunculara desteğin amasız fakatsız verilmesi taraftarıyım.
Bugünün Arife olması, maçın iftar saati ile hemen hemen çakışan bir saate denk gelmesi gibi handikaplar dolayısıyla stadın tam manasıyla dolmamış olduğunu, taraftarın durgunluğunu oruca bağlıyorum diyorum ancak birden aynı sezonda üçüncü hoca ile çalışmaya başlayan ve her hocanın değişik mentalitesi olduğunu varsayarsak bocalamaları çok olağan olan genç oyuncuların oyundan çıkarken nasıl canhıraş yuhalandığını hatırlıyor ve bu düşünceden uzaklaşıyorum demek bağırılabiliyormuş diyorum. Fatih Hoca’nın maç içinde her top kaybında elleri havada futbolcusuna alkış ile destek vermeye çalışması bile yeterli gösterge. Futbolcusunu kendi taraftarından korumaya çalışmaktan kollarını yere indiremediği anlar oldu.
Trabzonspor taraftarının 38 sene Şampiyonluk beklemek gibi bir sığınağı da yok artık.. Son şampiyonluk sonrasında yeniden uzun yıllar beklemiyor olmak adına her şeyi sadece Yönetim yahut diğer bileşenlerden beklemek lüksü yoktur. Camianın, Türk futbolunda oluşturulmak istenen 2 kutuplu ortamdan yeni hikayeler çıkması isteniyorsa artık Hoca yeme şımarıklığından vazgeçmesi gerekir. “Trabzonspor’a en iyi benim hocam gelir. Benim Hocam yapar” kendini beğenmişliği taraftarı özellikle sosyal medyada bölmeye devam etmekteyken üzerinde en geniş taban ile mutabık kalınabilecek kişi bulunmuşken bu genç kadro ile Fatih Tekke’nin neler yapabileceğini görmek bunu beklemek kadar daha doğal ve gerekli bir şey olmadığını düşünüyorum.
Saygılarımla.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.