Trabzon’dan Adıyaman’a giden arama kurtarma gönüllüsü, depremin üçüncü günü enkazdan çıkardığı 3 aylık “Ecem” bebek ve ailesi ile görüşmek istiyor.
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) güvenlik görevlisi Gökhan Yüksel, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’taki depremlerin ardından gönüllü katıldığı KTÜ Sivil Savunma ekibi ile Adıyaman’a gitti.
Depremin ikinci günü bölgeye ulaşan 37 yaşındaki Yüksel, 14 kişilik ekiple 6 gün enkazda arama kurtarma faaliyetinde bulundu.
Yüksel, AA muhabirine, deprem bölgesinde yaşadıklarını kelimelerle anlatabilmenin zor olduğunu söyledi.
Adıyaman’da çok acı bir durumla karşılaştıklarını belirten iki çocuk babası Yüksel, “Koskoca şehir, binalar yerle bir olmuş. Her yerde insanlar feryat figan, ağlayan çocuklar, enkaz başında bekleyenler yani içler acısı bir durum vardı.” dedi.
Yüksel, yaşam belirtisi tespit edilen 5 katlı Şafak Apartmanı’nda Mehmet Akıncı ile irtibat kurduklarını vurgulayarak, “Mehmet ağabey, 4 kişi olduklarını ama çocuklarından birinden ses alamadıklarını söyledi. Onlara ulaşmaya çalışırken Mehmet ağabeyin eline ulaştım, elini tuttum. O anki yaşadığım duygular anlatılmaz bir durum. Mehmet ağabeye, Trabzon’dan, KTÜ’den geldiğimizi ve kendilerini oradan çıkartmadan dönmeyeceğimizi, gönüllerinin rahat olmasını söyledim. Eşi Elif hanımı göremiyordum sadece, ‘Bizi bırakın, 3 aylık bebeğim var, onu kurtarın’ diye yalvardığını duydum.” ifadelerini kullandı.
Bebeğin sesini duyunca yaptıkları işin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anladığının altını çizen Yüksel, “Bir cana dokunmak gerçekten anlatılmaz bir duygu. O anda çocuklarım aklıma geldi, ailemi düşündüm. Daha bir heyecan ve moralle enkazları ellerimizle kazdık, aletlerle orada çalışmak imkansızdı. Çok zor bir bölümden çıkartmak durumunda kaldık.” diye konuştu.
Yüksel, açtıkları bölümden Mehmet Akıncı’yı gördüğünü dile getirerek, “Enkaz altında onlara battaniye, su ve yiyecek uzattık. Bebeğin aç olduğunu söylediler, sağlık ekiplerinden mama talebinde bulunduk, annesi bir şekilde Ecem bebeğe yedirdi. Mehmet ağabeyin de yardımı ve Allah’ın izniyle Ecem bebeği bulunduğu yerden aldık. Bebeği ayağından uzattı, ayağını tutup, sesini duyunca ben orada yıkıldım.” dedi.
Bebeği enkazdan çıkartırken yaşadığı duyguları ise Yüksel, şu sözlerle anlattı:
“Ecem’i enkazın altından çıkartırken ayağının sıcaklığı bana yetti. Tüylerim diken diken oldu, kendimi, ailemi, etrafımdaki insanları o mahşer günü içerisinde hissettim. O bebeği oradan sağ salim aldım. Sağlık ekiplerince ilk müdahalesi yapılıp hastaneye ulaştırıldı. Mehmet ağabey, 3 yaşındaki bebeğinden bahsetti, adı Eymen’di. Enkazda vefat etmiş, melek oldu diyebilirim. Eymen’in ilk başlarda sesini aldığını, daha sonrasında ise sesini duyamadığını söyledi. Bu zaten insanı perişan ediyor. Biz yine gayret gösterdik, enkazın altında onların moralini yüksek tutmaya çalıştık.”
Yüksel, Ecem’den 5 saat sonra da anne ve babasını bulundukları yerden çıkardıklarının ifade ederek, sözlerini şöyle tamamladı:
“Yaşanan duyguları ne kadar anlatırsan anlat, ne söylersen söyle, gerçek anlamıyla kelimelerin yetmeyeceği bir durumdu. Aileye sağlıklı ve uzun ömür, vefat eden çocukları için de başsağlığı diliyorum. Onları enkazdan çıkarttıktan sonra irtibat kurma şansım olmadı. O telaşla telefon numarası almayı unuttuk. Kendisiyle görüşüp, ihtiyaçlarının olup olmadığını sormak isterim. Elimizden geldiğince onlara Trabzon, KTÜ ve şahsım adına destek vermek isterim.”
AA