Malatya’da, 15 Temmuz Milli İrade ve Demokrasi Meydanı’nda düzenlenen mahalle toplantısında konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bu kenti 24 Haziran’da yapılacak seçimlerde kararını vermiş bir durumda gördüğünü söyledi.
Malatya’da, 15 Temmuz Milli İrade ve Demokrasi Meydanı’nda düzenlenen mahalle toplantısında konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bu kenti 24 Haziran’da yapılacak seçimlerde kararını vermiş bir durumda gördüğünü söyledi.
“24 Haziran’da okyanus ötesi dahil olmak üzere Türkiye’ye pusu kuranlara, aziz milleti çekemeyenlere, herkese şu Anadolu toprağından güçlü bir ses çıkarmaya ve Recep Tayyip Erdoğan’ın nasıl bir lider olduğunu dünyaya göstermeye hazır mısınız?” diye soran ve “evet” cevabını alan Soylu, alanda bulunan kalabalığa teşekkür etti.
Çok önemli bir zaman dilimi içinde kritik bir seçime doğru gidildiğini belirten Soylu, milletin sorunlarına dermanını seçimlerde bulduğunu ifade etti.
Bakan Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Millet çıplak elleriyle kendi geleceğini tesis etmektedir. Biraz önce Ezanı Muhammedi okundu. Yatsı namazı ezanı. Bu Ezanı Muhammedi bundan 68 yıl evvel yasaktı. ‘Allahu ekber’ demek bu ülkede yasaktı. Nasıl aşıldı biliyor musunuz? 50 gramlık oy pusulasıyla. Millet sandığa gitti, 50 gramlık oy pusulasını sandığa attı, Allah’a hamdolsun ki ezanlar minarelerden semayla buluşmaya başladı.”
Soylu, eskiden Türkiye’de her 100 liranın 86 lirasının faizlere ayrıldığını hatırlattı. Bugün ise her 100 liranın sadece 10 lirasının faize, 75 lirasının ise şehir hastanelerine, otoyollara, 81 ildeki üniversitelere, barajlara, yollara, köprülere, İHA’lara, ATAK’lara, Altay tanklarına ve kimsesizlere, yalnız bırakılan engellilere ayrıldığını vurgulayan Soylu, bunun da 50 gramlık oy pusulasıyla olduğunu belirtti.
Milletin, geleceğini oy pusulasıyla değiştirme konusunda irade gösterdiğini anlatan Soylu, “Adnan Menderes’i astılar, (bu millet) ürkmedi. 5 yıl sonra devamı olan bir partiyi yine 50 gramlık oy pusulasıyla getirdi. Sağcı ve solcu diye iki kardeşe pusu kurdurttular, millet korkmadı ürkmedi.” değerlendirmesinde bulundu.
Terörle mücadele
Soylu, millete çok sıkıntılar yaşatıldığına, Türk-Kürt, Alevi-Sünni, uydurmaca laik-anti laik ayrımlarıyla ülkenin büyümesi ve zenginleşmesinin engellendiğine vurgu yaptı.
Her yapılana rağmen milletin korkmadığını söyleyen Soylu, şöyle konuştu:
“Bize desinler ki ‘Hızlı treni, Avrasya Tüneli’ni, şehir hastanelerini, üniversiteleri yapmadınız. Elin İsrail’inden İHA alırken bugün siz İHA yapmadınız…’ Ne söylerlerse söylesinler ama bir şeyi kabul etmeyiz: Biz bu ülkede bir şey yaptık; biz bu ülkeyi hainlere teslim etmedik. İşimizi yarım bırakalım mı? Terörle mücadeleyi. Şu PKK’yı dağlara sıçan gibi kaçırdık, onları tamamen yok etmeyi yarım bırakalım mı? Peki bir şey söyleyeyim. Bu ülkeye yapılabilecek en büyük hainliği yapan, Pensilvanya’da oturup oradakilerin uşaklığını yapan o hain FETÖ ile mücadeleyi yarım bırakalım mı? Peki İslam’ı, Müslümanlığı, güzel dinimizi istismar eden DEAŞ ile mücadeleyi yarım bırakalım mı? İllet örgüt DHKP-C ile mücadeleyi yarım bırakalım mı?”
“Bu ülkede bir tek uyuşturucu satıcısı kalmayacak”
Uyuşturucuyla ilgili sözlerinden sonra bazılarının kendisine kızdığını ifade eden Bakan Soylu, uyuşturucuyla mücadelenin sonuna kadar süreceğini anlattı.
Soylu, kendisine kızanlara selam söyleyerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Cumhuriyet tarihinde ilk defa 9 bin 500 uyuşturucu satıcısını yılbaşından bugüne kadar kodese tıkıverdik. Daha yeni başladık. Bunun Türkiye’ye terör saldırısı olduğunu huzurunuzda söylüyorum. Avrupa’da üretiyorlar, Hollanda, Belçika, Danimarka atölyelerinde üretiyorlar. Sonra Türkiye’ye getiriyorlar, Türkiye’de bunları satıyorlar. Bir taraftan bizi faizler üzerinden mengeneye almaya çalışanlar, PKK terörü üzerinden bizi mengeneye almaya çalışanlar şimdi gençliğimize saldırıyorlar. Bilesiniz ki bu ülkede bir tek uyuşturucu satıcısı kalmayacak ve hepsini silip süpüreceğiz inşallah.”
Türkiye’yi büyüttüklerine değinen Soylu, ülke ekonomisinin geçen yıl yüzde 7,4 büyüdüğüne dikkati çekti.
Soylu, yaşananlara rağmen bu büyümenin yakalandığını belirterek, “Van, Diyarbakır, Mardin, Ege, Akdeniz oteller dolu. Kılıçdaroğlu’na bakarsanız bunların hiçbirinin gelmemesi lazım. Kemal Kılıçdaroğlu dış dünyaya dedi ki ‘Türkiye güvensiz bir ülkedir.’ Ah be ahmak 33 milyon yabancı Türkiye’ye geliyor da sen nasıl bu ülkeyi güvensiz bir ülke sayarsın, yazıklar olsun. Şunu net bir şekilde söyleyeyim: Türkiye büyüyor ve büyümeye devam edecek.” ifadelerini kullandı.
“Millet Bahçeleri, Gezicilere kapak olsun”
Büyük projeler yaptıklarını dile getiren Soylu, bunlardan birinin ise İstanbul’daki üçüncü havalimanı olduğunu hatırlattı.
Bakan Soylu, havalimanının sadece Malatya’dan konforlu bir şekilde İstanbul’a gidilip gelinsin diye yapılmadığını belirterek, şöyle devam etti:
“Bu Recep Tayyip Erdoğan da çok oluyor ama. Dünyanın, Çin, Ortadoğu, Balkanlar ve Avrupa üçüncü havalimanı sadece uçakların inip kalkacağını bir istasyon olmayacak. Türkiye herkesin gözüne baka baka dünyanın merkezini İstanbul’a taşıyor ama Geziciler ‘yarım bırakın’ diyorlar. Hatırlıyor musunuz kıyameti kopardılar iki ağaç için. Bakın biz bundan bir ay önce Cumhurbaşkanımızla Londra’daydık. Bir saat, bir ara oldu. Orada bir park var. Cumhurbaşkanı bir çocuk gibi sevinir mi? Parktaki çimenleri göstererek ‘Türkiye’nin her tarafını böyle yapacağım ama Atatürk Havalimanı’nı da böyle yapacağım.’ dedi. Şimdi bunları yapıyor. Türkiye’nin her tarafında Millet Bahçeleri yapıyor, Gezicilerden tek ses yok. Ben de diyorum ki Millet Bahçeleri, Gezicilere kapak olsun.”
“Siyaset sadece bu dünya için yapılmaz”
Geçen günlerdeki “Huzur battı birilerine galiba.” söylemini alandakilere anımsatan Soylu, bazı konular üzerinden siyaset yapılmayacağını belirtti.
Edirne cezaevinin ziyaretlerle adeta “türbeye çevrildiğini” dile getiren Soylu, Muharrem İnce’nin hem Selahattin Demirtaş’ı ziyaret ettiğini hem de cezaevinden çıkmasını istediğini söylediğini hatırlattı.
İnce dışında Temel Karamollaoğlu’nun da aynı düşüncede olduğunu ifade eden Soylu, onun da Demirtaş’ın çıkmasını istediğini anlattı.
Alanda bulunanlara “Peki biz niye terörle mücadele ediyoruz?” diye soran Bakan Soylu, şunları kaydetti:
“93 tane belediyeyi görevden aldık ya hani bunlara çok kızdılar. PKK’lı belediyeleri hatırlıyor musunuz? PKK’ya para gönderiyorlardı, adam alma merkezi olarak çalışıyorlardı. Çukur olaylarında kepçelerini, işçilerini hepsini onlar verdiler. Peki bunların genel başkanı kimdi; Demirtaş’tı. Ey Muharrem İnce, ey Temel Karamollaoğlu, ey Meral Akşener; bakın siyaset sadece bu dünya için yapılmaz. Bu dünya bir sınav dünyasıdır, ‘Mala, makama ne kadar düşkünsün, sana bir yetki verirse nasıl davranırsın’ diye Cenabı Allah’ın imtihanıdır. Bu millet bu dünyada da öteki dünyada da yakanızdan asılacak, sizi bırakmayacak.”
“Senin ağababan bize gözdağı veremedi”
Muharrem İnce’nin, 2. Ordu Komutanı Korgeneral İsmail Metin Temel hakkındaki sözlerine de değinen Soylu, “Bunlar ömründe üç koyun güdemediler, bırakın çivi çakmayı. Bunların esas derdini anlatacağım. Derdi ‘Siz nasıl ABD’den izin almadan Afrin’e girersiniz, PKK/PYD’yi yerle bir edersiniz.’ Bunu hangi komutanımız yaptı, ilk önce ondan başlayıp bize gözdağı verecek. Senin ağababan bize gözdağı veremedi.” değerlendirmesini yaptı.
Alanda bulunanların tezahüratlarının ardından konuşmasını sürdüren Bakan Soylu, “Şimdi vurmaya da ölmeye de gerek yok, bir şeye gerek var: Sandıkları öyle bir dolduracaksınız ki seçim bittikten sonra Recep Tayyip Erdoğan yurt dışına gittiğinde, o liderlerle karşılaştığında hepsi haddini bilecek ve bir adım geri çekilecek. Sizden istediğimiz bu. Bizim askerimiz, jandarmamız da polisimiz de gerisini aslan gibi yapıyor.” ifadelerine yer verdi.
AA