enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
34,5164
EURO
36,1705
ALTIN
2.983,24
BIST
9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Trabzon
Hafif Yağmurlu
16°C
Trabzon
16°C
Hafif Yağmurlu
Cuma Parçalı Bulutlu
22°C
Cumartesi Yağmurlu
12°C
Pazar Hafif Yağmurlu
9°C
Pazartesi Çok Bulutlu
10°C

İsmini Trabzon’dan alan meyve kadınların elinde değerleniyor

İsmini Trabzon’dan alan meyve kadınların elinde değerleniyor
09.11.2021 14:49
53
A+
A-

Trabzon’un Vakfıkebir ilçesinde kadın çiftçiler, sonbaharda bahçelerinde yetişen Trabzon hurmasından reçel, pekmez ve sirke yaparken, makinede de kurutarak meyvenin yıl boyu tüketilmesini sağlıyor.

Kadınların girişimleriyle 6 yıl önce kurulan Vakfıkebir Kadınları Güçlendirme ve Dayanışma Derneği üyeleri, ismini Trabzon’dan alan, A vitamini ve antioksidan bakımından zengin meyvenin tüketimini artırmak amacıyla kurutmasını da yaparak, aile ekonomisine katkı sağlıyor.

Bahçelerinden “cennet hurması” olarak da bilinen meyveleri topladıktan sonra derneğin atölyesine götüren kadınlar, meyveden pekmez ve reçel, kabuklarından da sirke yapıyor, hava şartlarından dolayı güneşte kurumadığı için dilimleyerek makinelerde kurutuyor.

Derneğin başkan yardımcısı Aygün Akar, AA muhabirine, kadınlara çeşitli konularda eğitim verdiklerini söyledi.

Atölyede unlu mamuller, süt ve ürünlerinin yanı sıra çeşitli meyvelerden pekmez, kurutma, reçel ve sirke yaptıklarını belirten Akar, “Köylerde yetiştirdiğimiz elma, kokulu üzüm, taflan kurusu, mandalina gibi çeşitli meyveleri işlemlerden geçirerek, kurutmaya çalıştık. Son olarak Trabzon hurması üzerinde çalıştık. Birçok kez meyveyi kurutmak için denemeler yaptık ve sonunda dilimlere ayırarak, makinede kurutmayı başardık.” dedi.

Akar, meyvenin sağlık açısından önemine vurgu yaparak, “Bu meyveyi Karadeniz’in havasının nemli olmasından ve çabuk bozulmasından dolayı değerlendiremiyorduk. ‘Nasıl yapabiliriz’ diye düşünürken makinede kurutmayı denedik. Kurutması ilk başlarda pek sevilmedi, ‘yaşı varken kurusunu yemeyiz’ diyenler oldu ama tadına bakınca çok beğendiler. Farklı ilçelerden de meyvesini getirenler oldu. Böyle bir şeye vesile olduğumuz için çok mutlu olduk. Duyulunca herkesin çok hoşuna gitti, geri dönüşler güzel olunca biz de iyi bir şey yaptığımızın farkına vardık.” diye konuştu.

  • “Yöremize ait meyveyi daha fazla ön plana çıkarmayı istiyoruz”

İsmini kentten alan meyvenin adını duyurmaya çalıştıklarını anlatan Akar, şunları kaydetti:

“Arkadaşlarımızla bağımızda, bahçemizde ürettiğimiz ürünlerin ziyan olmaması adına kurutarak, yöremize ait meyveyi daha fazla ön plana çıkarmayı istiyoruz. Çünkü Trabzon hurması şehrimizin ismini taşıyor. Meyveden farklı ürünler elde etmeye çalışarak, yıl boyunca kalıcı olması için yeni çözümler bulduk ve müşteriler edindik. Kadınlarımız bahçesinde yetiştirdiği meyvesini atölyemize getiriyor, belli bir ücret karşılığında makinede kurutuyoruz.”

Akar, meyvenin kabuklarını ziyan etmemek adına sirke yapımında kullandıklarını dile getirerek, reçel ve pekmezini de yaparak, Trabzon hurmasından her türlü faydalandıklarını ifade etti.

Farklı şekillerde değerlendirildiğini duyanların meyvelerini atölyeye getirdiğini aktaran Akar, “Yaptıklarımızı görünce insanlar bizi hayranlıkla dinliyorlar ve çok şaşırıyor. ‘Nasıl yaptınız, biz de yapalım’ diye tarif istiyorlar, kurutmak için bize getiriyorlar. Biz de tariflerimizi veriyoruz, yardımcı oluyoruz.” dedi.

Bahçesinden topladığı meyveleri atölyeye getiren Keziban Topaloğlu da Trabzon hurmasının bölgede oldukça fazla yetiştiğini, bunları farklı şekillerde değerlendirdiklerini söyledi.

Üretimi yeni fidanlar dikerek artırmayı hedeflediğini dile getiren Topaloğlu, “Ağacı yetiştirmek çok zahmetli değil, fındığa hiç benzemiyor, dikip, suluyorsun o kadar. Eskiden değerlendiremediğimiz meyveyi şimdilerde makinede kurutarak, farklı şekilde tüketilmesini sağlıyoruz.” ifadelerini kullandı.

AA

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.