TFF’nin Riva’daki merkezinde basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Ağaoğlu, bordo-mavili ekibin yaşadığı hakem hatalarından dolayı Nihat Özdemir’le görüşmek istediğini belirterek, “Nihat başkanla görüşemedik. Kendilerini akşam maçtan sonra aradım, telefonları kapalıydı. Birkaç yönetim kurulu üyesine ulaştım. Yarın saat 14.00’te kendileriyle görüşeceğimizi iletmelerini söyledim. Ancak sabah saat 10.00’a kadar TFF Genel Sekreteri Kadir Kardaş, ‘Başka gün olmaz mı?’ dedi. ‘Başka bir gün olmaz, o gün bugün.’ dedim.” diye konuştu.
Özdemir’in kendilerine sıkıntıların düzeleceği konusunda sözler verdiğini belirten Ağaoğlu, “Sürekli olarak sıkıntı yaşadığımız konularda düzeleceğine dair sözler verilmesine rağmen hiçbir şekilde düzelmeyip, aksine çok daha sıkıntılı, çok daha rahatsız edici bir noktaya tırmanan olaylarla alakalı kendileriyle görüşmek için geldik. Artık o gün bugün. Bir yerde bu işe nokta konulacaksa, noktanın konulacağı gün.” ifadelerini kullandı.
Geçen sezon yaşanan bir hakem hatası üzerine Nihat Özdemir’le yaptığı görüşmeyi aktaran Ağaoğlu, şunları kaydetti:
“Geçen seneki Göztepe maçının hakemi, dünkü maçın da hakemi Fırat Aydınus’tu. VAR hakemi de Koray Gençler’di. O maçta uğramış olduğumuz haksızlıklar vardı. Ben bunu çok açık dile getirdiğim zaman, Nihat Özdemir bana ‘Konuyu araştırdım, Fırat’ın burada herhangi bir suçu yok. Hata Koray Gençerler’de ve kendisine gerekli cezayı verdik. Başkanım merak etme.’ dedi. Aradan 2 saat geçtikten sonra haftanın hakemleri açıklandığında Koray Gençerler’in Sivasspor’un maçına VAR hakemi olarak atandığını gördük. Kendisine de ‘İki saatlik bir ceza, baya uzun bir cezaymış başkanım.’ dedim. Daha sonra yine Fırat Aydınus’un yönettiği Başakşehir maçı vardı. Pandemi öncesi son maç. O maçta Nwakaeme’ye yapılan müdahaleyi, uzaydan dahi görülen penaltıyı Fırat Aydınus’un pas geçmesi, görememesi, her ne hikmetse VAR’ın da hiçbir şekilde müdahalede bulunamaması söz konusuydu. Verilmeyen penaltı ve kaybolan 2 puan. Geçen sene oynanan bir Fenerbahçe-Çaykur Rizespor maçı vardı. Bu maçla alakalı olarak iki pozisyonu Servet Yardımcı, Jaap Uilenberg’e göndermişti. Uilenberg’in yorumu, ‘Aksiyonun devam ettiği pozisyonlarda temas varsa dahi faul çalmayın.’ şeklinde oldu. Dün VAR’ın devreye girmesiyle verilen penaltıya baktığımız zaman, pozisyon öncesi rakip takımın 7 numaralı oyuncusunun çok bariz şekilde sol eliyle topla oynadığını ve yön değiştirdiğini görüyoruz. Devamında Flavio’nun topa teması doğal olarak rakibe bir teması var. Uilenberg’in geçen sene yaptığı yorumun üzerine bu pozisyona faul çalınmaması lazım. Futbol hayatı boyunca kırmızı kart görmemiş oyuncu Brezilya’dan Türkiye’ye geliyor, oynadığı ilk maçta kırmızı kart görüyor, oynadığı ikinci maçta kırmızı kart görüyor. Ne gariptir ki bazı insanlar da burada oyuncuyu eleştirmek gibi bir yanlışın içerisi giriyorlar.”
Yeni transferlerinin Türkiye’de ilk dikkatini hakemin çektiğini söyleyen Ağaoğlu, “Premier Lig’den gelen iki oyuncuma, ‘Süper Lig’de ilk maçınıza çıktınız, ilk dikkatinizi çeken neydi?’ diye sordum. İkisinden de gelen cevap, ‘Referee’ (Hakem) oldu. Eğer hakemlerimiz bu şekilde konuşuluyorsa demek ki bu işin içerisinde büyük yanlış var. Hatayı başka yerde aramak deve kuşu gibi kafayı kuma gömmektir.” şeklinde konuştu.
Merkez Hakem Kurulu (MHK) yönetimlerinin değişmesine rağmen sıkıntıların devam ettiğini aktaran Ahmet Ağaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Nihat Özdemir’e Zekeriya Alp MHK’si oluşturulduğu zaman endişelerimizi ifade ettiğimizde bize, ‘Başkanım geçen sene Trabzonspor’a çok büyük haksızlık yapıldığının farkındayım ama Zekeriya Alp MHK’sinin kefili benim. Emin olun hiçbir sorun olmayacak.’ dedi. Son iki yıl içerisinde dört MHK değişti. Peki değişen ne var? Dört MHK değiştikten sonra tartışmalar, sıkıntılar artarak devam ediyorsa, demek ki sistemde bir yanlışlık var. Dört MHK değişmesine rağmen hakemler aynı hataları yapıyorsa, elimizdeki hakem kadrosu bu işi yapmaya yeterli değil. Motoru arıza yapmış otomobilin dört defa tekerleğini değiştiriyorsunuz. Değişen ne var? Hiçbir şey yok. Bugün buraya bunu ifade etmek için geldik. Bu yapının bir şekilde değişmesi lazım. Bu şekilde devam etme şansı yok. Devam ettiği takdirde Türk futbolu çok büyük zarar görecektir. Marka değeri zaafiyete uğruyor. Ekonomik olarak dibe vurmuş bir Türk futbolundan bahsediyoruz. Bu tartışmalar devam ettiği ve sorunun temeline inmediğimiz sürece iki senede dört MHK değiştiriyorsunuz. Neredeyse sokaktan birilerini alıp MHK’ye koyacağımız bir sürecin içerisine girdik. Bu sorunun temeline inmemiz lazım. MHK sistemi kökünden değişmek zorunda. Hakemlerin eğer eğitim sıkıntısı varsa giderilmek zorunda. Hakemlerin bir şekilde ilişkileri varsa, bu ilişkilerin deşifre edilerek sistem dışı bırakılması elzemdir. Trabzonspor Kulübü olarak en ciddi şekilde takipçisi olacağız. Lafta kalmayacak. İki senede dört MHK değiştirdiniz ama değişen hiçbir şey yok, bugün hala aynı konuları konuşuyoruz. O zaman sadece pansuman amaçlı yapılan, kamuoyu tepkisini daha aşağı çekmek için yapılan değişiklikler bunlar.”
Sistemin değişmesi için tüm hukuki yolları değerlendireceklerini kaydeden Ağaoğlu, “Bu sistemin değişmesi için mücadeleyi başlattık. Bu mücadeleyi, gerekirse FIFA, UEFA ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine, nereye kadar gidecekse oraya kadar taşıyacağız. Dosyalarımızı hazırladık. Başka bir kulübün başkanı ya da CEO’su tarafından FIFA’ya verilmek üzere hazırlanmış, daha sonra iyi niyet göstererek TFF başkanına teslim edilmiş dosya da dahil olmak üzere UEFA’ya, FIFA’ya, netice alıncaya kadar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine kadar bu davayı götüreceğimizden kimsenin şüphesi olmasın.” açıklamasında bulundu.
MHK Başkanı Serdar Tatlı’nın hakem Fırat Aydınus’a bir köşe yazısında “eyyamcı” dediğini kaydeden Ağaoğlu, “Bugün MHK başkanlığı yapan Serdar Tatlı, 2016 yılında köşe yazısında dün maçımıza atanan Fırat Aydınus’u eyyamcılıkla suçluyor. Bugün eyyamcılıkla suçladığı hakeme benim maçımda görev veriyor. Burada sorulacak çok soru var. O soruların cevabı bende değil MHK başkanında, TFF başkanında. Burada bir gerçek ortaya çıkıyor. TFF Yönetim Kurulu, MHK Yönetim Kurulunu kontrol edemiyor. Daha acısı MHK, altındaki hakemleri kontrol edemiyor. Hangi MHK gelirse gelsin hakemler bildiklerini çalıyorlar. Fırat Aydınus bir sene içinde Göztepe, Medipol Başakşehir ve dün oynadığımız Gaziantep FK maçlarını yönetti. Diğer hakemlerin de ismini sayabilirim. Bütün bu oynadığımız maçlarda, 1 sene içinde Trabzonspor’un 7 puanına mal oluyorsa, burada ciddi bir sorun var demektir.” şeklinde görüş belirtti.
Birçok Anadolu kulübünün benzer sıkıntılar yaşadığına dikkati çeken Ağaoğlu, “Bu şekil uygulamalardan canı yanan o kadar çok Anadolu kulübü var ki seslerini çıkartamıyorlar. Çünkü medyada yankı bulmuyor. TFF 1. Lig kulüpleri var, seslerini çıkarmalarına rağmen duyuramıyorlar. MHK ve hakem camiasının yapısının, sisteminin kökünden değişmesi lazım. Birilerinin himmetiyle, yönlendirmesiyle oluşacak olan her kurul, prematüre doğmuştur. Prematüre doğan bir kurulun da devasa bir bütçeye sahip olan ülke futbolunu yönetmesi mümkün değildir. Bir hafta içinde eğer futbol kamuoyunu, ülke insanını tatmin edecek bir açıklama ve uygulamanın içine girmedikleri takdirde bu işin savaşçısı ve takipçisi olacağız.” ifadelerini kullandı.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin PFDK ve Tahkim Kurulunun bağımsız olmadığını söylediğini savunan Ağaoğlu, şunları kaydetti:
“Sorun büyük. Trabzonspor 4 hafta içinde 4 puan kaybetti. Verilen emekler var, alınteri var. Kulübü aldığımız zaman hangi noktada olduğunu hepiniz biliyorsunuz. Ekonomik sıkıntılarla boğuşurken, aynı zamanda sınırlı bütçeyle şampiyonluk mücadelesi veren bir kadroyu oluşturmanın çabası içindeyiz. Bu bizim görevimiz. Maçları adaletli yönetmek, düdüğü ehil ellere teslim etmek de TFF’nin görevidir. Herkes görevini layıkıyla yapmak zorunda. TFF, Türk futbolunun özerk ve amir kurumudur. Özerklik asla ‘Dediğim dedik, çaldığım düdük’ şeklinde yorumlanamaz. Onları oraya getirenler futbol kulüpleridir. Amir kurum her zaman bunun bilincinde olmalıdır. Ankara’da yapılan genel kurulda neredeyse bütçeyi onaylayacak delege sayısını dahi oluşturamıyorlardı. Şapkayı önlerine koyup düşünmeleri lazım. Kulüplerin, futbolun çatısı olan amir kurumun genel kuruluna neden itibar etmediklerini düşünmek gerekir. PFDK ve Tahkim Kurulu için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, ‘Bu iki kurumunuz bağımsız değil.’ diyor. Daha sonra federasyon olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde tahkime müracaat ediyorsunuz, tahkimde de sizin aleyhinize onaylanıyor. Bunun anlamı, kurullarınız bağımsız değillerdir ve kararları da bağımsızlıktan ari kararlardır. Yapısal olarak sadece MHK değil diğer kurulların da gözden geçirilmesi lazım.”
Bordo-mavili kulübün başkanı, açıklamaları nedeniyle PFDK’ye sevk edileceğini bildiğini dile getirirken, “Dosyalarımız hazır, 1 haftalık süremiz var. Sonra yürümeye başlıyoruz. Salı günü ‘Trabzonspor Kulübü Başkanı Ahmet Ağaoğlu, sportmenlik dışı açıklamalarından dolayı PFDK Talimatı’nın 38. maddesini ihlalden PFDK’ye sevk edilmiştir’ diye hepiniz göreceksiniz,. Asla savunma yapmayacağım. Bu ülkede birilerinin gerçekleri, sistemdeki bozukluğu dile getirmesi lazım. Eğer ben bunu dile getiriyorsam, kendimi savunmam. Savunması gerekenler, bağımsız olmadıkları Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından onaylananlardır. Onlar kendilerini savunsunlar. Bu konuşmadan ceza söz konusu olursa, savunma yapmayacağım.” diyerek sözlerini tamamladı.
AA
