Süper Lig’de sahasında İstikbal Mobilya Kayserispor’u 6-2 yenen Trabzonspor’un teknik direktörü Ünal Karaman, bütün oyuncularını tebrik ettiğini söyledi.
Karaman, maçın ardından düzenlenen basın toplantısında, camia açısından önemli bir müsabaka oynadıklarını belirterek, “Her şeye rağmen doğrusuyla yanlışıyla geçilmiş bir ilk yarı, belki camia içerisinden birçokları tarafından beğenilmese, takdir edilmese de bu oyuncu grubunun göstermiş olduğu üstün gayret, çaba ve camiaya ait aidiyet duygusuyla… Şükürler olsun birçok sorun yaşadığımız dönemde hala heyecanlı, canlı, hedef içinde en güçlü tutunabilen, her türlü zorluğa karşı hiçbir mazeret üretmeksizin işine odaklanmış, çalışan profesyonelleriyle bu noktaya gelmiş müsabakaydı.” diye konuştu.
Bugün bir maç kazanmanın ötesinde oyuncuların gösterdiği gayret ve duruşun olduğunu vurgulayan Karaman, “Ben hocaları olarak onlarla gurur duyuyorum. Zaman zaman antrenmanda, soyunma odasında çok kızdığımız bağırdığımız maçlar müsabakalar oldu. Kazandığımız müsabakalar da buna dahil. Her şeye rağmen ben Trabzonsporluyum diyen insanlardan fazla duruş gösterdiler, buna kontenjan oyuncuları da dahil. Her şeye rağmen bütün oyuncularımı rengi, milliyeti, ülkesi ne olursa olsun alınlarından öpüyorum, tebrik ediyorum. Gösterdikleri başarıdan dolayı kutluyorum.” ifadelerini kullandı.
Karaman, başarı ve başarısızlığın izafi bir kavram olduğunu ifade ederek, “Bize göre başarılı olan size göre başarısız olabilir veya camianın içinde önemli pozisyonda bulunmuş önemli insanlar buna dahil. Onlar da memnun olmayabilirler. Zaman zaman eleştiri getirebilirler. Biz onların içerisindeyiz, onların içerisinde hangi sıkıntılar çektiğini, hangi yorgunluk içinde olduğunu biliyoruz. Oyuncu grubumla empati yapabiliyorum. En azından bulundukları pozisyonları anlayabiliyorum. Onları eleştirirken de bu düşünce içinde eleştirmeye gayret gösteriyorum ve biliyorum ki sahada hiçbir rakip ayırt etmeyen bir Trabzonspor var. Hiçbir yorgunluğu fiziksel, zihinsel olarak bahane etmeyen, devre bittiği anda 29. müsabakayı oynayan oyuncular var. Doğrusuyla yanlışıyla bir ilk yarıydı. Basit kaybettiğimiz maçlar, basit hatalardan yediğimiz goller dahil olmak üzere hepsiyle gurur duyuyorum, alınlarından öpüyorum. İyi bir tatili hak ettiler. İnşallah sağlıklı bir şekilde gidip, dönerler ve tekrar takımlarına hizmet etmek için dönerler.” değerlendirmesinde bulundu.
Ünal Karaman, görevi bırakacağına yönelik iddialarla ilgili soru üzerine ise şu ifadeleri kullandı:
“Basın toplantısı yaparsak onunla ilgili paylaşım yaparız. Kamuoyu nezdinde birçok söylem, dedikodu farklı şekilde algılanabiliyor. Çalışan profesyonellerin, başkan ve yönetim kurulunun çalışıp çalışmama lüksü varsa, teknik direktörlerin ve profesyonellerin de çalışıp çalışmama gibi bir lüksü var. Profesyonelliğin içerisinde bunlar olabilen şeyler. Evet konuşulur, bu dikkate alınabilir, düşünülebilir, seçeneklerden bir tanesidir. Oyuncularla vedalaşırken bile aynı şeyleri söyleriz. Çünkü onlar da profesyonel, biz de profesyoneliz. Bizi yöneten, bize bu görevi veren insanlar yarın farklı bir düşünce ile karşımıza çıkabilir. Biz de çok kullanılır, ‘gidip de dönmemek, gelip de görmemek var’. Bunlar her dönemde olabilir. Sonuçta yola gidiliyor, seyahat yapılıyor, izin isteniliyor. Bunlar sporun içerisinde olabilecek şeyler. Böyle bir yaklaşım, tavır, düşünce olursa benden net şekilde duyarsınız. Bu da bizlere işveren insanlarla beraber bir araya gelip konuşulacak konulardır.”
Karaman, Konyaspor maçı sonrası kulüp başkanı Ahmet Ağaoğlu’nun oynanan futbolu eleştirmesine yönelik soruya, “3 gün sonra duydum. Elbette ki üzerime alıyorum. Bu takımın teknik sorumlusu olarak sinecek değilim. Ama bazen kişilerin karakterleri, kimlikleri, oturdukları koltuklar, bulunduğu pozisyonlar taraftar kimliğinin hiçbir zaman önüne geçmiyor. Her ne kadar Sayın Başkan böyle bir ifade kullanmış olsa da başkan kimliğinden daha ziyade zaman zaman taraftarlığını hatırlayabiliyor. Taraftar olarak eleştiri yapabiliyor. Taraftarın her türlü söylemine saygı duyuyoruz, anlayışla karşılıyoruz. Sonuçta ‘taraftardır, normaldir’ diyoruz. Eğer başkan olarak bir araya geldiğimiz ortam içinde kullanacak olursa sizler önünde söylemem ama konuşacağımız özelde söyleyeceğim şeyler olabilir. Her taraftarın söylemine cevap verecek pozisyonda görmüyorum kendimi. Kapalı kapılar ardında Sayın Başkan’la her şeyi konuşuyoruz ama anlamak istediği konular varsa, yine cevap verip konuşabiliriz.” cevabını verdi.
Geçen dönem çok sıkıntılı bir ortamdan alınmış bir Trabzonspor’un olduğunu ifade eden Karaman, şöyle devam etti:
“Maddi anlamda zorlanan, her türlü pozisyonda tepe taklak olmuş bir Trabzonspor, kadro olarak sıkıntı yaşamış bir Trabzonspor, iyi niyetle çözülmeye çalışılmış, iyi niyetle mücadele eden insanların içerisinde bulunduğu bir Trabzonspor… Ve ben bütün basın toplantılarında Sayın Başkan başta olmak üzere yönetim kurulunun her türlü övgüyü hak ettiğini defalarca dile getirdim. O yıldan bu yıla gelindiği nokta içerisinde sanki çok farklı şeyler yapmış, transferler yapmışız, özel oyuncular katmışız. ‘Mutlaka şampiyon olacağız’, ben burada göreve başlarken hiç kimse bana ‘mutlaka şampiyon olmalıyız’ diye bir kelime kullanmadı. Her biri sıkıntılı bu ortam içerisinde ‘hocam nasıl kurtarırız, sen de bu camianın çocuğusun, gel bizimle beraber elini değil kafanı, gövdeni koy’ dedikleri bir ortamda geldik biz. Eğer biz başarı yaşadık da bir noktaya çıkarmışsak, eğer kendi başarımızın altında bizi ezmeye çalışıyorlarsa o ezmeye çalışanların boğazına takılırım.”
Karaman, 2020’den beklentisine ilişkin bir soru üzerine de “Futbol 2018-2019-2020 hiç fark etmez. İşinizi yaparken düzgün adil yapmaya gayret edeceksiniz. Eleştiriler yolumuza aydınlık olmalı. Eleştiriler biraz daha mantıkla bağdaşır pozisyonda olmalı. 2020’den sağlık, mutluluk ve huzurdan başka hiçbir beklentim yok.” diye konuştu.
Tesislerde yaşadığını anlatan Karaman, “1,5 yıldır çocuklarımın yanına gittiğim bir elin parmakları kadar değil. Bir kere küçük oğlum geldiğinde evde kaldım. Oyuncularımızla her günümüzü beraber geçiriyoruz. Bu camiaya gönül vermiş insanları mutlu edebilmek adına gayret gösteriyoruz. Zaman zaman aileme haksızlık ettiğimi düşünüyorum. Çocuklarıma haksızlık ettiğimi düşünüyorum. Bu zorluklar ve samimiyet içerisinde insanlar mücadele etmeye çalışırken siz hala ‘savunmadan çıkarken top kaybediyoruz, bizim oyunumuz bu değil’ derseniz bizim sırtımızı dayayacağımız nokta içerisinde zaman zaman sırtımızı boşluğa bırakmış olabilirsiniz. Şayet ‘Trabzonsporluyuz’ diyorsanız… ‘Trabzonsporlu değiliz’ diyorsanız zaten konuşacak çok fazla bir şeyimiz yok. Konuşan yeterince insan var. Onlardan bir tanesi gibi değerlendirilir. Spor medyasını gerçekten takip edecek zamanım olmuyor. Samimi olarak söylüyorum. Başkanın sözlerinden 3 gün sonra haberim oldu. Her türlü eleştiriye, görüşe açığız.” şeklinde ifadelerle sözlerini tamamladı.