Trabzon’da Yumak ailesi tarafından 150 yılı aşkın süredir işletilen değirmen, yöre halkı tarafından yoğun ilgi görüyor. Akçaabat ilçesinde yer alan Yıldızlı Su Değirmeni, Yumak ailesinin dördüncü kuşak torunu olan 65 yaşındaki Hasan Yumak (solda) tarafından işletilerek, yıllara meydan okuyor. Müşteriler, yıllardır değirmene gelerek, mısır ve buğdağdan un yaptırıyorlar. Sıraya giren müşterilere unlarını en az 10 gün sonra alabiliyorlar.
Trabzon’da Yumak ailesi tarafından 150 yılı aşkın süredir işletilen değirmen, yöre halkı tarafından yoğun ilgi görüyor.
Akçaabat ilçesinde yer alan Yıldızlı Su Değirmeni, Yumak ailesinin dördüncü kuşak torunu olan 65 yaşındaki Hasan Yumak tarafından işletiliyor.
Yıllara meydan okuyan değirmende küçük yaşlardan itibaren un öğüten Yumak, su ile çalışan değirmende iki yassı taş arasında ezilen mısır ve buğday tanelerinden un elde ederek, Trabzon ve çevre illerden gelen müşterilerine hizmet ediyor.
Değirmene gösterilen ilgiden memnun olan Yumak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dedesinden ve babasından kalan değirmenini sağlığın el verdiği sürece çalıştırmak istediğini söyledi.
Yumak, değirmende 15 yaşında dedesiyle birlikte çalışmaya başladığını anlatarak, şunları ifade etti:
“Daha sonra yurt dışına gittim. İki yıl kaldıktan sonra Trabzon’a döndüm ve 25 yıl taksicilik yaptım. Emekli oldum. 2000 yılından beri de değirmeni amca çocuklarıyla birlikte işletiyorum. Benden önce babam ve amcalarım çalıştı. 1990’lı yıllarda sel felaketi oldu, dere yatakları kapanınca değirmende yaklaşık 5 yıl kapalı kaldı. Yıllar sonra yurt dışından dönen amcamın gördüğü rüya üzerine değirmeni yeniden açtık.”
– “Dedem, rüyasında amcama, ‘Değirmeni kapattınız’ diye kızmış”
Amcasının rüyasından etkilenerek, ata yadigarı değirmeni işlettiklerini söyleyen Yumak, “Dedem, rüyasında amcama, ‘Değirmeni kapattınız’ diye kızmış. Bizde ailecek karar vererek değirmeni açtık. Kepçeyle birlikte dere yataklarına girdik, iş yerini tadilattan geçirdik ve 2000 yılından beri ara vermeden hizmet ediyoruz. Değirmenimiz üç taşlı su değirmenidir. Merkezde olması açısından müşteriler yoğun ilgi gösteriyorlar.” diye konuştu.
– Değirmenin son 150 yılı biliniyor
Yumak, yıllardır değirmene gelen müşterilerinin olduğunu dile getirerek, şunları anlattı:
“Sadece siparişle kazandığımız yeterli olmuyor. O nedenle değirmende un da satıyorum. Değirmeni kimlerin yaptığı bilinmiyor. Yaptığımız araştırmalara göre tapu kadastroda 150 yılına kadar biliyoruz ama ondan öncesi bilinmiyor. Çünkü dedemin çalışması var, ondan öncede onun babasının çalışması var. İnşallah bizde sonuna kadar devam ederiz. En büyük torun benim. Amacım sonsuza kadar burayı sürdürmek. Burası bir eserdir.”
Değirmeni 4. kuşak olarak devam ettiriyorum. Kardeşlerim, amca çocuklarım ve ortaklarım var. Bizimde çocuklarımız var, gücümüz yettiği kadar bu mesleği onlara özendirmeye çalışıyoruz. Kesinlikle kapatmak ya da başkalarına vermek istemiyoruz. Burada çalışırken mutlu ve huzurlu oluyorum.Trabzon merkezden aracıyla sadece iki kilo un almak için gelen vatandaşlar var. Bu beni çok mutlu ediyor. Memnun oluyoruz.”
Yumak, işin yoğunluğuna göre değirmeni sabah ezanıyla birlikte açtığını belirterek, iş yerinin kapısını kapatıp bir yere gitmediğini ve sürekli açık kalması için mücadele ettiğini söyledi.
Ay sonuna doğru yoğunluk beklediklerini anlatan Yumak, “Vatandaşlar tarladan topladıkları mısırları kurutup, temizleyip daha sonra değirmene getirirler ben de mısırın en iyisinden un yaparım. Trabzon’da bildiğim yaklaşık 5 değirmen var ama en eski bizim işlettiğimiz değirmen.” diye konuştu.
Değirmenin en eski müşterilerinden olan Necati Can da mısır ve buğdaydan un elde etmek için değirmene geldiğini belirterek, “71 yıldır Yıldızlı Mahallesi’nde yaşıyorum. Değirmenimiz bu mahallenin en eski iş yeridir. 150 yıldan fazla olduğunu biliyoruz. Yıllardır bu değirmene geliriz.” dedi.
AA
