Trabzon’da Vakfıkebir Devlet Hastanesi Başhekimi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Aydın Kant, solunum yolu hastalığı bulunanlara halo terapi (tuz terapi) özelliğine sahip mağaralardan faydalanmalarını önerdi.
Doç. Dr. Kant, AA muhabirine, solunum yolu hastalıklarının tedavisinde kullanılan alternatif tedavi yöntemlerinden birinin de tuz terapisi olarak da adlandırılan halo terapi olduğunu belirtti.
Halo terapinin tuz pompalayan belli nem ve sıcaklıktaki ortamın sağlanmasıyla uygulandığını anlatan Kant, bu tedavinin çıkış kaynağının ise speleo terapi yani “mağara tedavisi” olduğunu ifade etti.
Kant, mağara tedavisinin dünyanın birçok yerinde yaygın şekilde uygulandığına işaret ederek, “Halo terapi ile ilgili dünyada çok sayıda çalışma yapıldı ancak hala daha çalışmalara ihtiyaç var. Halo terapinin uygulanabilmesi, hastalara faydalı olabilmesi için ortam sıcaklığının 22-25 derece arasında olması gerekiyor.” dedi.
Mağaradaki nem oranının da çok yüksek olmaması gerektiğini dile getiren Kant, “Örneğin bölgemizdeki Karaca Mağarası bu özellikleri karşılayan bir mağara. Tanısı kesinleşen hastalar, günde en fazla bir saat olmak üzere 10 ila 20 gün halo terapi özelliğine sahip mağarada zaman geçirirlerse semptomları önemli ölçüde düzelecektir.” diye konuştu.
Kant, karstik özelliklere sahip her mağarada tedavi ortamı olmadığını vurgulayarak, Türkiye’de Tuzluca ve Karaca gibi nadir mağaraların speleo terapi özelliği taşıdığını söyledi.
Her mağaranın özelliklerinin çok farklı olduğunu belirten Kant, şu değerlendirmede bulundu:
“Her mağara, halo terapiye uygun değil çünkü bu tedavinin uygulanacağı mağaraların alerjenden arındırılmış olması lazım. Alerjen içermemesi, nem oranının, sıcaklığının belli seviyelerde olması lazım. Bakteri, mikroorganizma ve tuz yoğunluğu farklı oluyor. Bu tedavinin asıl elementi sodyum klorür. Her mağara bu tedavi için uygun değil ama belirttiğim gibi Gümüşhane’de bulunan Karaca Mağarası için şartlar uygun.”
Kant, hastaların mutlaka hekimlerine danışarak hareket etmesi gerektiğinin altını çizerek, “Açık yarası, yüksek tansiyonu, aktif kanaması, verem, tüberküloz ya da akut bir kalp hastalığı ve aktif enfeksiyonu olan kişilere bu tür tedavi kesinlikle uygulanmamalı.” ifadelerini kullandı.
AA