Tüm dünyayı etkisi altına alan Korona virüs pandemi süreci, tüm sektörlerde olduğu gibi kuyumcuları da olumsuz etkilerken, kuyumcular 1 Temmuz’tan itibaren açılan düğün sezonuna umut bağladı.
Trabzon’da pandemi sürecinden dolayı zor günler geçirdiklerini belirten kuyumcular umutlarını gelecek aylara taşırken hiçbir bu kadar kısır bir dönem geçirmediklerini söylediler.
Geçen yılın Haziran ayına göre, bu yılın aynı döneminde işlerin yarı yarıya azaldığını belirten kuyumcular, pandemi sürecinin yanı sıra yükselen altın fiyatları işlerini olumsuz yönde etkilendiğini söylediler.
Korona virüs önlemleri kapsamında hizmet vermeyen düğün salonları, uzun bir aranın ardından bugün itibariyle yeniden kapılarını açıyor.
Dünyayı etkileyen korona virüs salgınıyla mücadele kapsamında Türkiye’de faaliyetleri durdurulan düğün salonları 1 Temmuz itibariyle faaliyetlerine kaldıkları yerden sürdürecek.
Düğün salonlarının yeniden açılacak olması kuyumcuları da umutlandırırken Trabzon’da faaliyet gösteren Cadde Kuyumculuk Altın Pırlanta İşletme Müdürü Alper Bahadır, zor süreçten geçtiklerini belirterek salgın süresince kapalı kaldıklarını söyledi.
Nöbet sistemi olsaydı…
Pandemi sürecinde kuyumcuların kapalı kaldığını bu durumun da müşterileri olumsuz etkilediğini kaydeden Bahadır, ”Salgın sürecinde kuyumcularda kapatıldı. Biz kapatılmasından yana değil, nöbet sisteminin getirilmesinden yanaydık. Maalesef herkesi kapattılar. Müşterilerimiz bize en zor günümde bu altını aldım. Bunu size gelip kapalı bulup bozamayacaksam ne yapayım diye bize telefonla sitemde bulundular. Biz de bazı günler açmak zorunda kaldık. İşlerde biraz düştü fiyat yükseldi. Geçen seneki Haziran ile bu yılın Haziran’ı çok farklı. İşlerimiz yarı yarıya düştü. Önümüzdeki aylar inşallah iyi olacak. Çünkü Temmuz ayından itibaren düğün sezonu açılacak. Beklentimiz iyi olmasından yana. İyi olmazsa zor günler bizi bekliyor demektir. Daha önceleri hiç bu kadar durgun bir dönem yaşamadık” dedi.
Körfez ülkelerinden gelenlerin sektöre direkt katkısı olmadığını belirten Bahadır, “Körfez ülkelerinden gelenlerin bize pek fazla katkısı yok. Daha ziyade gümüş sektörüne faydası var diyebiliriz. Ancak onların gelmesi piyasaya para girişini sağlıyor dolayısıyla bizde ondan faydalanıyoruz. Bize direkt katkıları yok, dolaylı yönden var” diye konuştu.