– Kurt : “Şiddetle Arandaki Mesafeni Koru”
– Trabzon Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Ahmet Kurt:
– “Salgın hastalık kadar tehlikeli olan şiddet irade dışı gelişen bir durum değildir”
– ““Şiddetle mücadele, devletimizin sadece hukuki olarak aldığı tedbirleri ile halledilecek bir durum değildir”
(Fotoğraflı) Salgın hastalık Covid19 ile mücadelede virüsün tehlikesinden korunmak için evlere kapanan kadınlara yönelik bu günlerde şiddet olaylarındaki artış tedirgin ederken Trabzon’da geçen yılın ilk 3 aylık döneminde 7 kadına, bu yılın aynı döneminde ise 6 kadına şiddet olayı yaşandı. Yaşanan salgın hastalık nedeniyle evden pek çıkma olmadığından şiddet gören kadınlar genellikle dışarı çıkamadıklarından yada eşleriyle aynı yerde olduğundan şikayetçi olamadıkları öğrenildi. Bu günlerde özellikle çocuklardan anne ve babaya karşı şiddet olaylarında artış göze çarpıyor. Trabzon’da bu yılın 3 aylık döneminde anne ve babaya yönelik 11 şiddet olayı yaşandı.
Trabzon Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Ahmet Kurt, şiddetle mücadelede, devletin sadece hukuki olarak aldığı tedbirleri ile halledilecek bir durum olmadığını belirterek devlet-millet olarak topyekûn bir mücadeleye girmiş iken basına yansıyan şiddet haberlerinin herkesi derinden üzdüğünü söyledi.
Covid 19 un yoğun olarak yaşandığı Çin’in Hubei eyaletinde 2020 Şubat ayı raporuna göre bir önceki yılın aynı döneminde aile içi şiddet oranlarının yüzde 300 arttığı görüldüğünü belirten Kurt, “Devlet-millet olarak topyekûn bir mücadeleye girmiş iken basına yansıyan şiddet haberleri hepimizi derinden üzmekte ve belki de bu mücadelede gardımızı düşürmektedir. Halk sağlığımızı tehdit eden salgın hastalık kendi irademiz dışında gelişmiştir. Ancak salgın hastalık kadar tehlikeli olan şiddet irade dışı gelişen bir durum değildir. Şiddette bir tercih vardır ve her ne olursa olsun bu tercihin kendisi ile mücadele gerekir. Bu tarihsel ve toplumsal sorunla mücadelede her birey kendini sorumlu hissedip, şiddetle arasındaki mesafesini korumalıdır. İyilik de, kötülük de bulaşıcıdır. Şiddet net şekilde bir kötülüktür ve bulaşıcıdır. Küçük yaşta şiddete şahit olan çocuk kötülük virüsünü kapmakta, ilerleyen süreçte üstesinden gelemediği bir olayda önce akran zorbalığı, sonrada şiddet içeren davranışlar olarak karşımıza çıkabilmektedir. Covid 19 un yoğun olarak yaşandığı Çin’in Hubei eyaletinin Şubat 2020 raporunda önceki yıla göre aynı dönemde aile içi şiddet oranlarının yüzde 300 arttığı görülmüştür. Salgınla mücadele de salgının bizden önce yaşandığı ülkelerin deneyimlerinden faydalanıyoruz” dedi.
“Aile içi şiddet ve boşanma oranlarında artış gerçekleşeceğini öngörüyoruz “
Aile içi şiddet ve boşanma oranlarında artış gerçekleşeceğini öngördüklerini ifade eden Kurt, “Her ne kadar kültürel farklılıklar olsa da aynı mantıktan yola çıkarak sosyal izolasyon sürecinde benzer toplumsal olguların ilimiz özelinde de olacağını, aile içi şiddet ve boşanma oranlarında artış gerçekleşeceğini öngörüyoruz. Bu sebeple istemediğimiz bu iki olumsuz senaryoya karşı tedbirlerimizi alıyoruz. Bu senaryonun gerçekleşmemesi için de çalışmalara devam ediyoruz. Bu anlamda Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi Müdürlüğümüz ilimizde faaliyete geçtiği günden buyana özellikle farkındalık çalışmalarını büyük bir gayretle ile yerine getirmektedir. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğü olarak 2019 yılında “Aile İçi Şiddetle Mücadele” konusunda 2 bin 56 kişiye, 2020 yılında 551 kişiye eğitim verildi. Yine 2019 yılında ’Öfke Kontrolü’ ve ’İletişim Çatışmaları ve Empati’ gibi dolaylı da olsa şiddetin önlenmesine katkı sağlayıcı konularda 3 bin 828 kişiye, 2020 yılında ise 211 kişiye eğitim verildi. Bu eğitimler he zaman bir eğitim salonunda olmadı, zaman zaman köy kahvehanesinde zaman zaman da fabrikanın yemekhanesinde yapıldı. İlimiz genelinde beş sosyal hizmet merkezimizde telefonla psikososyal destek hizmetlerini uygulamaya koyduk. Facebook sayfamızdan whatsapp bağlantılı interaktif buton açtık. Yine 05498049702 numaralı whatsapp psikososyal destek hattı kurduk. Şiddetle mücadele, devletimizin sadece hukuki olarak aldığı tedbirleri ile hallolacak bir durum değildir. Toplumun her birey şiddeti tehlike olarak görmeli ve sürekli olarak duygudaşlık kanallarını açık tutmalıdır” diye konuştu.
İHA