Yerel yönetimlerde etik değerlerle hizmet verilmesini destekleyen, “Yerel Yönetimlerde Seçilmiş ve Atanmış Kamu Görevlilerinin Etik Farkındalığının Artırılması İçin Teknik Destek Projesi”nin ikinci toplantısı, Trabzon’un Ortahisar ilçesindeki bir otelde gerçekleştirildi.
Kamu Görevlileri Etik Kurulu’nun yapısı ve görevleri hakkında katılımcılara bilgi aktaran Toptan, kurulun birinci amacının kamuda belli görevlerde bulunan kişilerin etik dışı davranışlarına ilişkin iddiaları incelemek, karar vermek, ikincisinin ise ülkede etik davranışlara ivme kazandırılmasını sağlamak olduğunu vurguladı.
Toptan, “Aslında bizim bildiklerimizi şimdi Avrupa bize öğretiyor.” ifadesini kullanarak, bundan üzüntü duymak gerektiğini belirtti.
Etik ilkeler denildiğinde evrensel boyut kazanmış birçok özelliğin akla gelmesi gerektiğini vurgulayan Toptan, bu özellikleri çeşitli örneklerle anlattı.
Toptan, Kamu Etik Kurulunun görevlerini vatandaşa sordukları bir araştırma yaptıklarına değinerek, “Katılımcıların yüzde 55’i, ‘ben bu ismi hiç duymadım’ diyor. ‘Duydum’ diyenlerin yüzde 80’i çalışmalardan habersiz, yüzde 95’i ise kurula başvuru şartlarını bilmiyor.” diye konuştu.
Yerel yönetimlerde seçilmiş ve atanmışların etik davranışlarıyla ilgili bu AB projesini Ankara’da yapmak yerine, etik davranışlar denildiği zaman özellikle yerel yönetimlerde görev alanların haklarındaki algıyı kırmalarına fırsat vermek için onların ayağına gitme yolunu seçtiklerini belirten Toptan, bu nedenle ilkini Gaziantep’te yaptıkları toplantının ikincisini Trabzon’da gerçekleştirmeyi uygun gördüklerini aktardı.
Toptan, iki gündür teknik düzeyde süren toplantının, dört günün sonunda raporların hazırlanması ile tamamlanacağını, projenin bitimine kadar Türkiye’nin tamamına seslerinin ulaşmasını istediklerini ifade etti.
– 45 bin kişiye eğitim verildi
Araştırmalardan, vatandaşın yüzde 44-45’e yakınının etik dışı davranışların önlenebileceğine inandığı sonucunun çıktığına işaret eden Toptan, şöyle devam etti:
“Bu bizim için çok önemli bir veri. Böyle bir inancın olması, etik konusunda önümüzdeki süreçte çok mesafe almamızı mümkün kılmaktadır. Bu bakımdan diğer göstergeler ne kadar olumsuz olursa olsun, sadece bu veri bizi heyecanlandırmakta ve ümitlendirmektedir. O bakımdan arkadaşlarımızla birlikte yoğun bir mesai içerisinde çalışıyoruz, gayret ediyoruz. Arkadaşlarımız şu ana kadar 341 kamu görevlisini eğitici olarak yetiştirdi. Toplamda baktığımız zaman son yıllarda sayı oldukça arttı, 45 bin kişiye eğitim vermişiz ama demek ki 45 bin kişi toplam kamu görevlileri içerisinde çok büyük bir şey ifade etmiyor, o nedenle eğitim faaliyetlerine devam etmemiz ve mutlaka Milli Eğitimle de iş birliği yapmak suretiyle gençlerimizin, çocuklarımızın bu kültürle tanışmasını sağlamamamız lazım.”
Toptan, yerel hizmetlerin verilmesinde Türkiye’de önemli mesafeler alındığını ancak bir algıyı kırmakta zorlanıldığını anlatarak, şu değerlendirmede bulundu:
“Araştırmalarımızdan da o çıkıyor, yerel yönetim dediğin zaman mutlaka olumsuzluk peşinden geliyor. Halbuki ister atanma, ister seçim yoluyla gelsin vatandaşın devamlı ilişkisi olan gruptur yerel yöneticiler. Vatandaş her an belediye başkanına, valisine, il genel meclisi ve belediye meclis üyesine ulaşabilir durumdadır. O nedenle uğraşırsak işimiz çok değildir, başarırız ama buna inanmak ve bu algıyı yıkmak lazım geldiğini düşünüyorum.”
Araştırmalar sırasında vatandaşa, “Belediye başkanları yüzlerce düğüne gidiyor ve hediye götürmek lazım. Bizim klasik hediyemiz de geleneksel olarak yarım altın, çeyrek altındır, fakat o kadar pahalı hale geldi ki çeyrek altın da yarım altın da bunu acaba belediye bütçesinden versek olur mu?” diye sorulduğunu belirten Toptan, katılımcılardan yüzde 92’sinin “hayır” cevabını verdiğini söyledi.
Toptan, “Belediye başkanları yakınlarını, eşini, dostunu, oğlunu işe alsın mı?” sorusuna da yüzde 95’inin “almasın” yanıtını verdiğini anlattı.
Katılımcıların, “Belediyeler denetlenir mi, valiler belediyeleri iyi denetliyor mu?” sorusuna da yüzde 90 “hayır, denetlemiyor” cevabının verildiğini anımsatan Toptan, şunları kaydetti:
“Vatandaşlarımız, ‘merkezi yönetim Ankara’dan denetliyor mu?’ sorusuna yüzde 85, ‘hayır, denetlemiyor.’ dedi. Sanırsınız ki Trabzon’un Ortahisar’ın da ayrı bir devlet var, Ankara’da ayrı bir devlet var öyle değil mi? Ama ne var, algı var. Bu algıyı kırmak özellikle belediye başkanı arkadaşlarımızın temel işlerinden, görevlerinden biri olmalı.”
Toptan, proje kapsamında bir süre önce gittiği Almanya’da Berlin Belediyesindeki uygulamaları incelediklerini belirterek, şöyle devam etti:
“Bize bilgi veren Berlin Belediyesinden sorumlu başsavcıya, ‘bu kadar sıkı tutuyorsunuz, sizde yolsuzluk olmaz’ dedik, ‘olmaz olur mu, bende 150 tane dosya var’ dedi. İnsan ve menfaat unsurunun olduğu her yerde demek ki bu olabiliyor. Bize düşen, geleneklerimizin bizim omuzumuza yüklediği sorumluluk duygusu içerisinde bunu minimize etmek, asgari düzeye indirmektir. Biz bunun için buradayız, inşallah Türkiye’nin tamamını gezme imkanı bulacağız.”
Kurulda, alanlarının en iyisi kişilerin görev aldığını belirten Toptan, hep beraber bu önemli alanda Türkiye’yi en iyi düzeye, en yüksek seviyeye çıkarma gayretinde olduklarını vurguladı.
– Kamuda bulunan bütün kişilerin buna inanması lazım”
Kurul Başkanı Köksal Toptan, daha sonra aynı otelde düzenlenen toplantıda gazetecilerle bir araya geldi.
Projenin önemine işaret eden Toptan, “Yerel Yönetimlerde Etik Farkındalık Projesi’nde başarılı olacağımıza inanıyoruz çünkü üzerinde durduğumuz, Türkiye’ye yerleşsin diye uğruna çaba sarf ettiğimiz konu aslında geleceğimizi de ilgilendiren, asırlar sürecek bir büyük hedef ve o hedefe varma projesi. Burada basın mensubu arkadaşlarımızın çok büyük katkısı olabilir düşüncesindeyim çünkü biraz evvel yaptığımız araştırmalardan aldığımız sonuçlarda çıktığı gibi, vatandaşın büyük bir çoğunluğu böyle bir kuruldan da kurulun yaptıklarından da habersiz.” dedi.
Toptan, kurulun daha önce de başarılı projeler uyguladığını anımsatarak, “Mesela bundan 10 sene evvel tapuda bir işlem yaptırmak için oraya gidip, alışılagelmiş bahşişi oradaki bir tapu memuruna vermemek düşünülemezdi. Şimdi yüzde 100’e yakın oranda ortadan kalktı ve tapu idareleri daha da şeffaflaşıyor, zannediyorum yakın zamanda evde bilgisayarının başına geçip tapu işlemlerini yaptırma imkanı bulacak vatandaş.” diye konuştu.
İkinci başarılı oldukları alanın ise gümrükler olduğunu vurgulayan Toptan, sözlerini şöyle tamamladı:
“Gümrüklerde de olağan hale gelmiş, geçerken 3-5 kuruş deyim yerindeyse vermek ama bu da yok artık. Burada iki taraflı düşünmek lazım. Bir, görevli kamu personelinin iyi eğitilmesi lazım, iki bana sorarsanız ondan daha önemlisi vatandaşın ‘ne hakkın var’ veya ‘hakkımı ver’ deme bilincine ulaşması gerekiyor. Deyim kaba ama kusura bakmayın, rüşveti veren olmazsa alan da olmaz. ‘O zaman iş yapmaz’, yasal iş yapmıyorsan yapmaz, inanmak gerekir. Çocukluktan en yüksek kademesine kadar kamuda bulunan bütün kişilerin buna inanması lazım. Demek ki yapabiliyoruz, demek ki becerebiliyoruz. Yerel yönetimler bizim en çok tartıştığımız, üzerinde en çok durduğumuz, olumsuz algıların en çok yer aldığı bir alan. Bu projeyi başarılı kılabilirsek Türkiye’nin önemli bir imaj değişikliğine hep beraber imza atmış olabiliriz diye düşünmekteyim.”
Toplantıya Trabzon Valisi İsmail Ustaoğlu, Kurul Başkan Vekili Selçuk Hondu, kurul üyeleri, kaymakamlar, belediye başkanları ve kamu kurumlarının idarecileri katıldı.
AA