KDK’nın kuruluşunun altncı yılı vesilesiyle mecliste ombudsmanlık çalıştayı düzenlendi.
Kamu Denetçiliği Kurumu kuruluşunun altıncı yıldönümü hasebiyle “Ombudsmanlığın Dünü, Bugünü ve Yarını Çalıştayı” düzenledi. Çalıştaya Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, TBMM Başkanı Binali Yıldırım, KKTC Başbakanı Tufan Erhürman, Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Aslan, Yargıtay Birinci Başkanı İsmail Rüştü Cirit, Danıştay Başkanı Zerrin Güngör, Kamu Denetçileri Yahya Akman, Arif Dülger, Saadettin Kalkan, Celile Özlem Tunçak, Hüseyin Yürük, milletvekilleri, akademisyenler ve Kamu Denetçiliği uzmanları katıldı.
TBMM tören salonunda gerçekleştirilen “Ombudsmanlığın Dünü, Bugünü ve Yarını Çalıştayı” açılışında konuşan Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç Kamu Denetçiliği Kurumu’nun tarihsel kökenlerinden bahsederek, anayasal temelini özetledi. Başdenetçi KDK’nın özellikle çocuklar, kadınlar, engelliler, yaşlılar, sesi çıkmayanlar gibi hassas grupların hak ve adalet arayışında sesi olduğunu ifade etti. Malkoç kamu kurumları nezdinde altı yıl gibi kısa bir süre zarfında KDK’nın çok önemli bir mesafe aldığını, kuruma başvuru sayısı artarken, yüzde 20’lerden yüzde 70’lere varan, idarelerin tavsiye kararlarına uyma oranlarıyla fevkalade gelişme sağladıklarını belirtti.
Türkiye’nin 2023 hedeflerinde ekonomide, sağlıkta, bilimde dünyadaki ilk on ülke arasında yer almak olduğunu hatırlatan Başdenetçi, 2023 yılında adalette, insan haklarının korunmasında, hak arama kültürünün yaygınlaşmasında ve demokrasinin yerleşmesinde de dünyanın ilk on ülkesi arasına Türkiye’nin girmesi için KDK olarak üstlerine düşen sorumluluğun farkında olduklarını söyledi. “Ombudsmanlığın Dünü Bugünü Yarını Çalıştayı”nda yapılacak oturumlarda gelecek öneri ve dileklerin KDK’nın yoluna ışık tutacağını söyleyen Malkoç konuklara katılımlarından ve katkılarından dolayı teşekkür etti.
Cirit: “KDK idarenin şeffaflık ve hesap verilebilirlik düzeylerini yükseltiyor”
Programda konuşan Danıştay Başkanı Zerrin Güngör İstinaf Mahkemelerinin açılmasıyla idari yargının üzerindeki yükün bir nebze azaldığını ama asıl sorunun ancak dava açılmadan tarafların rızasıyla varılabilecek uzlaşmayla çözülebileceğini ifade etti. Güngör KDK’nın, yargı öncesi bir başvuru mercii olarak çok önemli bir görevi ifa ettiğini söyleyerek bugün 100’ü aşkın ülkede uygulanan Ombudsmanlığın ilham kaynağının Osmanlı Devleti olduğunun altını çizdi.
Yargıtay Birinci Başkanı İsmail Rüştü Cirit çalıştay açılışında yaptığı konuşmada KDK’nın kurulmasının ülkemizde idarenin hukuka bağlı ve şeffaf bir yönetim anlayışıyla çalışmasına katkı sağlayacak önemli bir reform, mühim bir kilometre taşı olduğunu söyledi. Cirit KDK’nın varlığıyla Türkiye’de insan haklarının korunduğunun bir göstergesi olduğunu ifade etti ve ekledi: “Bilindiği üzere KDK’nın en önemli görevi iyi yönetim ilkeleri bakımından idareyi denetlemesidir. Kanımca şeffaflık ve hesap verilebilirlik ilkeleri en etkili ilkelerdir. KDK’nın tavsiyeleri idarenin şeffaflık ve hesap verilebilirlik düzeylerinin yükseltilmesi bakımında önem taşımaktadır.”
Aslan: Hak arama yolları etkili olduğu müddetçe anlam kazanır.
Anayasa mahkemesi Başkanı Zühtü Aslan yaptığı konuşmada vatandaşların emniyet ve hürriyetle huzur içinde yaşamasını sağlamak için devletin var olduğunu ve devletin de bu şartları ancak hukuka bağlı olarak sağlayabileceğini söyledi. “Hak arama da hukuk devletinin vazgeçilmez unsurlarında birisidir. Hak arama bir hak ve diğer haklardan yararlanmanın usulüdür” diyen Aslan halkın şikâyet ve başvuru hakkına sahip olmasının bizim devlet geleneğimizde kadim olarak yer aldığını ifade etti. Aslan konuşmasını şöyle sürdürdü: “Hak arama yolları etkili olduğu müddetçe anlam kazanır. Aksi takdirde bir şekilden ibaret kalır. Bu etkinin de iki şekli vardır, ister Ombudsmanlığa ister Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru olsun, etkili olabilmesi için şikâyetlerin makul bir sürede sonuçlanması gerekiyor. İkinci şartı da bu şikâyetler sonrasında verilen kararların hayata geçirilmesi gerekiyor. Burada ben memnuniyetle Ombudsmanlık kararların yüzde 70’inin uygulandığını öğrendim umarım bu oran daha da yükselir.”
Erhürman: Ombudsmanlık Halkın Güvendiği ve Bildiği Bir Kurum
Programa katılmak için Türkiye’ye gelen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Başbakanı Tufan Erhürman, KDK’nın kurulması aşamasında yapılan tartışmaları özetledi ve arkasından yakın zaman önce 2018 raporunu açıklayan KDK hakkında şunları söyledi: “Altıncı yılın sonunda benim 2018 raporunda gördüğüm kadarıyla iki şey gerçekleşmiş. Birincisi yüzde 70 oranında kararlara uyma oranı Ombudsmanlığın bu ülkede ne kadar etkili olduğunun açık göstergesidir. İkincisi ise belli ki Türkiye Cumhuriyeti idareleri Ombudsmanı gerçekten hukuk yolunda iş birliği yapacağı bir partner olarak seçmiştir. Gelen başvuru sayılarına baktığımızda Ombudsmanın halkın güvendiği ve bildiği bir kurum olduğunu da sevinçle görüyoruz.”
Yıldırım: KDK Tavsiyesi “Ben Tavsiye Ediyorum Sen Yapacaksın” Hükmündedir.
Açılışta konuşan TBMM başkanı Binali Yıldırım KDK’nın altı yıllık süreçte önemli mesafeler katettiğini ve fevkalade başarılar gösterdiğini belirtti. KDK ve Başdenetçi Şeref Malkoç’un vatandaşın dert babası olduğunu ifade eden Yıldırım milletin egemenliğini temsil eden Meclis’e bağlı bir kurum olarak KDK’nın tavsiye kararlarının “Ben tavsiye ediyorum ama sen bunu yapacaksın” hükmünde olduğunun altını çizerek şunları söyledi: “Altı yıllık süre içerisinde çok önemli mesafe kat edildi. Neticede alınan sonuçları görüyoruz. Yüzde 70’e varan bir uyum oranı fevkalade başarıdır. Tavsiye kararı deyince Milli Güvenlik Kurulu’nun da tavsiye kararı vardır. Tavsiye kararı demek “ben tavsiye ediyorum ama sen bunu yapacaksın” demek. Onun için vatandaşlarımız KDK’ya müracaat etmekten çekinmesinler.
“Güçlü devlet, güçlü millet” mottosunun geçerli olduğu yıllardan bugünlere gelindiğini belirten Yıldırım artık Güçlü Millet, Hizmet Eden Devlet anlayışına geçtiklerini ve hedeflerinin Türkiye’yi, dünyayı daha yaşanabilir bir hale getirmek olduğunu söyledi. “Ortada devleti ne kadar az görüyorsak o kadar gelişmiş bir ülkeyiz” diyen Binali Yıldırım amaçlarının vatandaşın hayatını kolaylaştırmak, yaşam kalitesini arttırmak ve insanı yüceltmek olduğunu ifade etti.