İstanbul Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İFMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Haydar Gören, fındığın Türkiye’nin milli ürünü olduğunu belirterek, “Önümüzdeki süreçlerde dünyadaki üretim üstünlüğümüzü koruyacağız. Sadece rekolte anlamında değil, kalitedeki üstünlüğümüzü de koruyacağız. Çalışmalarımız bu yönde ilerlemekte.” dedi.
İstanbul Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İFMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Haydar Gören, fındığın Türkiye’nin milli ürünü olduğunu belirterek, “Önümüzdeki süreçlerde dünyadaki üretim üstünlüğümüzü koruyacağız. Sadece rekolte anlamında değil, kalitedeki üstünlüğümüzü de koruyacağız. Çalışmalarımız bu yönde ilerlemekte.” dedi.
Gören, yaptığı açıklamada, fındıkta üretimin artması konusunda uzun yıllar çalışma yaptıklarını belirterek, ihracatçıya kaliteli fındık verilebilmesi için çiftçinin eğitilmesine ilişkin projelerin çok önemli olduğunu söyledi.
Kaliteli ürünün, pazarda kendisine yer bulmasının daha kolay olduğunu vurgulayan Göre, “Hem devlet hem sivil toplum kuruluşları hem de özel sektörler tarafından belirli periyotlarla paylaşım ve eğitim yapılması, uzun vadede sıkıntıyı ortadan kaldıracaktır.” diye konuştu.
Fındığın, Türkiye’nin milli ürünü olduğunu dile getiren Gören, “Önümüzdeki süreçlerde dünyadaki üretim üstünlüğümüzü koruyacağız. Sadece rekolte anlamında değil, kalitedeki üstünlüğümüzü de koruyacağız. Çalışmalarımız bu yönde ilerlemekte. ‘Türk fındığı’ imajını tüm dünyaya tanıtacağız.” şeklinde konuştu.
Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) bu yıl 140 bin ton civarında fındık aldığını ve üreticinin, elindeki fındığın yüzde 90’ını pazara indirdiğini aktaran Gören, şunları kaydetti:
“Üretici, devletin açıkladığı rakamı tavan fiyat olarak düşünerek yüzde 90 elindeki fındığı sattı. Şu an fındık sanayicinin elinde bulunuyor. Rekolteye baktığımızda, farklı rakamlar var. Ürünün, rekolte bazında ihracata ve iç piyasaya yetecek olması durumunda, fiyatların bu seviyede olacağı kanaatindeyim. Fiyat tartışmalarının yanında fındığı olumsuz etkileyecek negatif durumları konuşmalıyız. Teknolojiyi kullanarak fındığı üretim döneminde nasıl koruruz, bunu düşünmeliyiz.”
– “Sürdürülebilir ürün politikası beklentisindeyiz”
Gören, üreticiden daha çok verimli ve kaliteli fındık beklediklerine dikkati çekerek, “Üreticiden beklentimiz gerçekleştiği zaman, ihracatçılar ve sanayiciler olarak halkımıza, devletimize, ilgili paydaşlara ‘2023 hedefimiz olan 400 bin tonluk ihracata ulaşacağız’ diye söz veriyoruz.” ifadesini kullandı.
Üreticinin sosyal refahını oluşturacak fiyatlarla malın satımının alt yapısına katkıda bulunacaklarını da kaydeden Gören, “Siyasi iradenin alacağı kararın, sistemin gidişatı ve fındık fiyatlarını yönlendireceği kanaatini taşıyoruz. Bu nedenle hükümetten uzun vadeli, sürdürülebilir ürün politikası beklentisindeyiz.” dedi.
Gören, yakın bir süre içerisinde fındıkta doğumun başlayacağını anımsatarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“İklim şartlarının bu şekilde gitmesi ve ardından don oluşması, ürünün az olacağı anlamına gelir. Fındık az olduğu zaman fiyatı otomatik olarak önemli seviyede yukarıya doğru çıkacaktır. Bunun yanında devletin politikası önemlidir. TMO’nun elinde 140 bin ton civarında ürün var. Bu ürünü piyasaya sürüp sürmeyeceği hususunda yapılacak hareketler piyasayı etkileyecektir. Fındık, Karadeniz Bölgesi’nin göz bebeği. Bölgesel kalkınma ve ekonomi açısından çok önemli bir ürün. Bizim fındığa sahip çıkmamız gerekiyor. Fındığın gereken değere ulaşması için her kesimle çalışmalar yapılması gerekiyor.”
AA
